Ekonomik refah ve zenginliğe olan rağbet ile daha iyi şartlarda yaşama arzusu tarih boyunca insanda hüküm sürmüş baskın bir istek olsa da içinde bulunduğumuz yüzyıl bu isteklerin insanın sosyo-ekonomik davranışları üzerinde daha fazla belirleyici olduğu bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunu sağlayacak koşulları belki biraz da fütursuzca elde etme arayışı bütün toplumları farklı meydan okumalarla karşı karşıya bırakmaktadır. Sürdürülebilirlik kaygıları her ne kadar yüksek sesle dile getiriliyor olsa da teknolojik gelişmelerin ekonomik ilişkileri belki de kökünden değiştirmeye başladığı yapay zeka, robotlar, nesnelerin interneti ve 3D yazıcılar ile perçinlenen bir dijital çağa ilerleyişimiz ve oluşan dijital ekonomi; başta ekonomik kaynakları kontrol etme arzusu olmak üzere artan çatışmalar, savaşlar ve oluşan savaş ekonomisi; üretimi artırma yarışında doğaya verilen zararlar ile artan çevre ve doğa felaketleri; artan kentleşme, düzensiz yerleşimler, dengesiz beslenme ve diğer faktörlerle artan hastalıklar ve buna bağlı gelişen sağlık ekonomisi; ve tüm bunlar yaşanırken sağlamak zorunda olduğumuz adil gelir paylaşımı ve fakirliğin giderilmesi bizim temelde ne tür meydan okumalarla karşı karşıya olduğumuzu ortaya koymaktadır.

Ekonomik ilişkilerin yukarıda bahsi geçen hususlara ne kadar kuvvetli bir şekilde bağlı olduğunu son yaşanan COVID-19 salgını ile de tanık olmuş bulunmaktayız. Salgın dolayısıyla tedarik zinciri süreçleri, finansal piyasalar ve daha geniş ölçekte dünya ekonomisi derinden sarsılmıştır. Yaşanan etkilerin ekonomiler ve toplumlar üzerindeki etkilerinin azaltılmasına yönelik olarak farklı mali ve parasal tedbirler alınmış olsa da toplumların farklı kesimleri önemli oranlarda etkilenmiş, yıllarca ulaşılmaya çalışılan fakirliğin yok edilmesi çabaları sekteye uğramış hatta fakirlik milyonlarla ifade edilebilecek rakamlarla yeniden artmaya başlamıştır.

Farklı alanlarda farklı dönüşüm dinamiklerinin aynı anda gerçekleşiyor olması geleceğe yönelik riskleri ve belirsizlikleri de artırmaktadır. Herhangi bir şok kısa zamanda küresel bir nitelik alabilmekte ve alışılagelmiş hayat tarzlarını etkileyebilmektedir. Bu durum geleceğe yönelik fırsatlara odaklanırken riskleri yeterince göz önünde bulundurulmadığı ile de açıklanabilir. Ancak her şartta geleceğe yönelik farklı perspektiflerin ortaya konması gerektiği aşikardır. Bu çerçevede İktisat Halkası Uluslararası Ekonomi Politikaları Araştırma Derneği, olası risk ve fırsatları etraflıca değerlendirme ve farklı bir vizyon ortaya koymaları beklentisiyle bizzat gelecek neslin muhatapları tarafından gerçekleştirilecek bir makale/deneme yarışması düzenlemektedir. Detayları aşağıda verilen yarışmaya tüm ilgili öğrencilerimizi katılmaya davet ederiz.

• Halen üniversitelerin İktisadi ve İdari bilimler Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uygulamalı Bilimler Fakültesi İktisat, İşletme, Bankacılık ve Finans, Uluslararası Ticaret ve Finans vb. bölümlerinden birinde öğrenim görüyor olmak;

• Çağrıya gönderilen makalelerin özgün olması ve daha önce hiçbir yarışmada ödül almamış, hiçbir kurum veya kuruluşa kaydettirilmemiş, hiçbir yerde yayınlanmamış ve hiçbir kişi ve kuruma telif hakkının verilmemiş olması;

• Makaleler, yazarının güncel özgeçmiş ve öğrenci belgesiyle birlikte info@iktisathalkası.com e-posta adresine “Makale 2040” konu başlığıyla gönderilmelidir.

• Makalede benzeşim (İntihal) oranı kaynakça hariç %20’yi geçmemelidir. Makale ile birlikte benzeşim raporu gönderilmesi gerekmektedir.

• Makalelerde yasal ve etik izin gerektiren durumlar varsa yazar tarafından gerekli izinlerin alınmış olması gerekmektedir.

• Tam metinler 3000 – 5000 kelime arasında olacaktır.

• Makalelerin dili Türkçe veya İngilizce olup, metinler DOCX formatında kabul edilecektir. Font ya da punto kısıtlaması yoktur.

• Makalede dipnot kullanımı APA-6 usulüne göre yapılacaktır.

• Yarışmaya gönderilen tüm makalelerin hakkı İktisat Halkası’na aittir. İzinsiz olarak farklı bir mecrada yazılı ve görsel olarak paylaşılamaz.

• Makalelerin değerlendirmesi İktisat Halkası uzmanları ve akademisyenlerden müteşekkil bir heyet tarafından yapılacaktır. Değerlendirmelerde içeriğe ek olarak yazım tekniği, yöntem, dil ve ifade yeteneği, savların özgünlüğü ve uygulanabilirliği dikkate alınacaktır.